Tehdit Suçu ve Cezası
Bu yazımızda “tehdit suçu ve cezası” başlığını hukuki çerçevede aktarmaya çalışacağız. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 106. Maddesinde düzenlenen ve “hürriyete karşı işlenen suçlar” başlığında ele alınan tehdit suçu cezaları; bireylerin, korku ve endişe hissetmeden huzurlu bir emniyet duygusuyla yaşayabilmesi amacıyla düzenlenmiştir.
Tehdit Suçu Nedir? Cezası Kaç Yıldır?
Bursa Hukuk Bürosu içinde çalışan uzman ceza avukatı olarak, müvekkillerimiz arasında “tehdit suçu davaları” nedeniyle bizlere başvuranlara sık sık denk gelmekteyiz. İşte bu nedenle tehdit suçunu incelemek istedik:
Tehdit suçu, TCK 106 içinde üç fıkra altında düzenlenmiştir. Bunlardan birincisi standart tehdit suçunu ele alır. İkinci fıkrada “nitelikli tehdit suçu” ve cezası tanımlanmıştır. Son fıkrada ise tehdit suçunun devamını teşkil eden suçların hükme eklenmesi belirlenmiştir.
Aşağıda açıklanan maddelerin orijinal metinlerini okumak için https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5237.pdf adresini ziyaret edebilirsiniz.
TCK 106/1 ve Basit Tehdit Suçu
TCK 106’nın birinci maddesinde; Bir bireyin ya da yakınının yaşamına, beden veya cinsel dokunulmazlığına karşın bir saldırı yapacağına dair tehdit eden suçluya, altı ay ile iki yıl arasında hapis cezası hükmolunur. Tehdit suçunda, saldırının hedefi mal varlığı üzerinden kişiyi büyük bir zarara uğratmak ve ona benzeri bir kötülük yapmak bahsinde ise, mağdurun şikâyeti üzerine, adli para cezasına ya da altı aya kadar hapis cezasına karar verilir.
TCK 106/2 ve Nitelikli Tehdit Suçu
Türk Ceza Kanunu’nun 106. maddesinin ikinci fıkrası, bir tehdit eyleminin, “nitelikli tehdit suçu” olarak kabul edildiği hususları sıralar ve belirlenen durumlarda daha yüksek bir cezaya hükmeder. Bunlar şöyle sıralanabilir:
- Tehdit, silah içeren bir saldırı söylemi ise,
- Tehdit, failin kimliğini saklamaya yönelik biçimde isimsiz mektup ve benzeri yöntemlerle icra ediliyorsa,
- Birden fazla kişi tarafından toplu bir tehdit söz konusuysa,
- Eylemde, mevcut ya da var sayılan suç örgütleri vasıtasıyla oluşturulan korkutucu güçten faydalanıldıysa,
Faile veya faillere alt limiti iki yıldan başlayarak en çok beş yıla kadar hapis cezası verilir.
TCK 106/3 ve Ayrıca İşlenen Suçlar
Ele alınan kanun maddesinin son fıkrasında: tehdit gayesiyle; öldürme, yaralama veya yağma gibi farklı suçların işlenmesi durumunda, bu suçlardan dolayı oluşacak cezaların ayrıca verilmesine hükmolunur.
Tehdit Suçu, Soruşturma ve Kovuşturma Usulleri
Tehdit suçu, eğer bir kişinin mal varlığı zararına veya sair bir kötülüğe uğratılacağı şeklinde gerçekleştirilirse, soruşturma ve kovuşturma şikâyete tabidir. Şikâyet geri çekildiğinde, savcılık makamı soruşturmaya gerek yoktur kararı verecek ve eğer dosya mahkemede ise dava düşecektir.
Ancak kişinin vücut ve cinsel bütünlüğüne bir tehdit söz konusu olursa, soruşturma ve kovuşturma usulleri şikâyete bağlı değildir. Bu davalarda müşteki şikayetini geri çekse bile dava artık bir “kamu davası” olduğu için devam edecektir. Kamu davalarında soruşturma da kovuşturma da re ‘sen yürütülür.
Tehdit Suçu ve Uzlaşma
5271 sayılı CMK’nın 253. maddesi gereğince, belirli bazı suçların faili ile zarar gören taraf arasında bir uzlaşma girişimi olabilir.
Yukarıda açıklanan TCK 106 fıkraları şikâyete tabi olsalar da olmasalar da uzlaşma kapsamı içinde yer almaktadırlar. Suçtan etkilenen kişi veya tüzel kişi, şüpheli ile uzlaştığı takdirde davalar nispeten kısa sürede sonuçlanır.
Tehdit Suçunda Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması
Bir muhakeme kurumu olarak “hükmün açıklanmasının geri bırakılması”, çeşitli koşullar sağlandığında ve fail denetim dönemini sorunsuz tamamladığında davanın düşürülmesine kadar ilerletilebilen bir süreç kararıdır. Tehdit suçu davalarında da bu karar verilebilir. Bu kararın verilmesi ile ilgili bazı şartlar ve durumlar şöyle maddelenebilir:
- “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması”, mevzuatı nedeniyle, ancak tehdit suçu işleyenin iki yıl ve daha düşük bir hapis cezası alması halinde hükmedilebilir.
- Mahkeme bu kararla birlikte kararı beş yıl erteler.
- Sanığın daha önce kasten hiçbir suç işlememiş olmaması önemlidir.
- Mahkeme sanığın yeniden suç işleme potansiyeli olmadığına kanaat getirmelidir.
- Suçun neden olduğu herhangi bir zarar var ise, tanzim ve önceki hale getirme gibi yöntemlerle zarar ortadan kaldırılmalıdır.
Tehdit Suçu Cezasının Ertelenmesi veya Adli Para Cezasına Çevrilmesi
Tehdit suçu, mahkeme kararıyla ertelenebilen suçlar arasında yer alır. Erteleme kararı, cezanın, cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesi anlamına gelir.
Aynı zamanda tehdit suçu karşısında hükmedilen hapis cezaları, mahkemenin inisiyatifi doğrultusunda para cezasına da çevrilebilir.
Adli para cezası birincisi tek başına diğeri ise ağır ceza davalarında hapis cezasına ek olarak olmak üzere iki farklı biçimde uygulanabilir. Hapis cezasının, adli para cezasına dönüştürülebilmesi için “tehdit suçu” gibi ceza mahkemeleri görev alanına giren davalarda verilmiş olması gerekir.
Görevli Mahkeme
5235 sayılı “Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkındaki Kanun” on ikinci ve on dördüncü maddelerinde getirdiği hükümler ile “tehdit suçları” için Asliye Ceza Mahkemeleri’ni görevli kılmıştır.
Yetkili Mahkeme
CMK içinde 5271 sayılı kanunun 12. Maddesi, tehdit suçlarında yetkiyi, suçun işlendiği yerin mahkemelerine vermektedir.
Kavga Esnasında Tehdit ve Haksız Tahrik İndirimi
Tehdit suçunun bir kavga anında işlenmiş olması, kastı kaldıran ve suçu düşürebilecek bir neden sayılmaz. Ancak kavganın getirdiği koşullarda; olası bir haksız eylem karşısında yaşanan ruhsal durum ve kızgınlık üzerinden iradenin etkilenmesi ve kusur oluşması söz konusu ise “haksız tahrik” indirim nedeni olarak kabul edilebilir ve cezada azaltma yoluna gidilir.